Eskişehir, Pazarlama, Bizim Çocuklar filan... (:

Geçen sene YoungGuns1.1 sürecini PH'nin Maslak' taki ofisinde 30 saatlik bir nevi kamp ortamında takip etmiştim. Eskişehir'den gelen birbirinden güzide arkadaşlarla bu sayede tanıştım. Sonrasında da Marketing Anadolu Kulübü' nün Kampüs'te Marketing organizasyonuna davet etmişlerdi beni. Muhteşem zaman geçirmiştim.

Bu seneki organizasyona yine çağırdılar. Şu konuşmacı ayarlama hevesim hiç bitmedi yıllardır. Arkadaşlar sordu ben de 3 konuşmacının kontak bilgilerini kedileri ile paylaştım. Sonuç olarak Cuma 17:30 treni ile yolculuk başladı. Ufuk, Ömer, Rıdvan ve bendeniz trenin restaurant bölümünde koyu bir sohbete başladık. Eh haliyle hepimiz aynı sektörde olunca konuştuğumuz konular da malumunuz. Digitürk'ün blogspotu kapatması, sosyal medya nereye gidiyor vs. vs... Derken trende İpek Hanım' la  da karşılaşınca sohbet pek bir koyulaştı. Arkadaşlar Eskişehir'de okudukları için işin en keyifli yanının bu tren sohbeti olduğunu söylemişlerdi yolculuğun başında. Hakikaten de öyleymiş.

Gece 23:30 gibi Eskişehir'e vardık. Bizi garda Havva karşıladı. Hemen özel araçları ile kampüse götürdüler bizi. Önce burada hazırlık içinde olan arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Sevgili Gökhan Hoca ile kısa bir sohbet de ziyaretin bonusu oldu. Nitekim  gecenin o saatinde öğrencilerini yalnız bırakmamıştı ve onlarla beraber o da hazırlıklara devam ediyordu. Bu kulübü kıskandığım bir nokta varsa o da heralde Gökhan Hoca' nın onlarla bu kadar ilgilenmesi konusudur. Ben de üniversitedeyken 4 yıl boyunca kulüplerde çalıştım. Bir tane hoca hatırlamıyorum ki Gökhan Hoca gibi yanımızda olsun. Neyse okulun otelinde kaldım ilk gün. Oldukça konforlu, ayrıntılar düşünülmüş, temiz bir misafirhaneydi diyebilirim. Bir devlet üniversitesinde böyle hizmet ve kalite görmek gerçekten beni sevindirdi.


Ertesi gün yani cumartesi günü oturumlar başladı. Okul sanki haftasonu değilmişçesine yine kalabalıktı tıpkı geçen sene olduğu gibi. Kaldı ki bu hafta başında öğrencilerin vizeleri başlıyormuş. Buna rağmen doluluk takdire şayan doğrusu. Sabahtan İpek Aral Kişioğlu ardından Volkan Kırtok sunumlarını yaptılar.Her iki sunumda cidden doyurucu ve keyifliydi. Öğleden sonra ise Garanti Bankası ve Gittigidiyor.com un yöneticileri yine bilgilendirici ve keyifli sunumlarını yaptılar.

Bu yorucu günün ardından azimli arkadaşlarımız akşama özel bir yemek düzenlemişler. Oldukça keyifli ve zevkli bir mekan olan Passage'da danışman hocalar, konuşmacı ve çeşitli misavirlerle birlikte kulübün yönetim kuruluyla birlikte kocaman bir grup olarak hazır bulunduk. Mekan hoş bir yemek yemek için ideal dilerseniz arkadaşınızla akşam bir şeyler içip sohbet etmek için de tercih edebileceğiniz bir atmosfere sahip. Yemeklerinin de ayrıca lezzetini övmeden geçemeyeceğim. Eskişehir' e yolunuz düşerse aklınızda bulunsun efendim.


Sonra her malum Eskişehir yolcusunun uğrayacağı yer olan 222' de geceye devam ettik. Kavga çıkana göre keyfimiz baya yerinde dans, şarkı, türkü halindeydik. Derken 2 tane densiz kavga çıkardı herkesin keyfi kaçtı ayrıldık biz de. Gerçi o kavga çıkmasaydı geceyi orada söndürecektik, bir nevi bize de bahane oldu sayılır.


Pazar günü erken vakitte ayrıldığım için kapanışı bu sene izleyemedim. Genelde böyle organizasyonlarda kapanışının ayrı bir tadı olur. Marketing Anadolu yine dopdolu bir organizasyona imza attı. Yine aynı profesyonellik ve misafirperverlikle...

Not: Organizasyon boyunca bizi yalnız bırakmayan sevgili Havva Çam'a, Esen Kara'ya, Cemil Ural'a, Merve Atan'a, Gökhan Çakar'a, Salih Seçer'e, Neziha Berber'e ve adını sayamadığım tüm Kampüste Marketing komitesine; bana evlerini açan pek sevgili Ezgi Şah ve Mutaf'a, Ex (: başkan Burak Erpehlivan'a, Sevgili Başkan Murat Büyükgümüş' e çook  teşekkür ederim. 

Betül KARA

15:35
23 Mart 2011

Facebook için 7 Kural

Facebook. 2007 itibariyle hayatımız değişti. O gün bugün internet deneyimini bir başka yaşar olduk. Ben Facebook'a kaydımı Mayıs 2007' de yapmış olmalıyım. O zamanlar hatırlıyorum arayüz çok farklıydı. Uğraştığımız ilgilendiğimiz şeyler. Birçok farklı Facebook uygulamasını kullanıyorduk. Birbirimize içki gönderip hediyeler alıyorduk Sonra bir network meselesi vardı ki evlere şenlik. Bazı üniversiteler kendi networkleri olmadığı için kıskançlık yapmaya başlamıştı. Marmara Üniversitesi Network'ü istiyoruz diye grup açılmıştı hiç unutmam. (Mesela Marmara Üniversitesi_yani benim okulum)

O zamanlardan bu zamana çok şey değişti. Facebook bir çok seçeneği geliştirip sonra geri çekip başkalarını ön plana çıkardı. Tıpkı page de olduğu gibi. Nasıl ki şimdi uzaktan yakından tanıdığımız birçok markanın bir Facebook sayfası bulunuyor. Sırf bunun üzerine konuşacak pek çok konu var aslında. Hatta her bir konudan yazı dizisi bile çıkarılabilir diye düşünüyorum. Benimse bugün paylaşacağım şey severek takip ettiğim bir blogun yazısı.