Meyve Kıza Bayılacaksınız



Bu muhteşem fotoğraflar 16 yaşındaki İspanyol fotoğrafçı Cristina Otero’ ya ait. Cristina meyvelerden aldığı ilhamla yaptığı bu çalışmasına Tutti Frutti adını vermiş. Kadın yüzünün olağan duruşuyla feminenliğini ve doğallığını kendi yaptığı meyve temalı makyajlarla objektifine yansıtmış. Cristinayla yapılan röportajda insan yüzünü fotoğraflamayı çok sevdiğini çünkü insan yüzünü duyguların sözlüğü olarak gördüğünü söylemiş. Bir insandan öğrenmek istediğiniz her şeyin insan yüzünde yazılı olduğuna inanıyormuş.

John Lennonca Hayatı Anlamak!


Ne Kadar Güçlü Olduğunu Bilememek


Coca Cola Sevgili Mutluluk Makinesi


Sevgili / Mutluluk Makinası from c-section on Vimeo.

Coca Cola’ nın Sevgililer Gününe özel yaptığı iş çok cici olmuş. Bu tarz çalışmalara alıştık ama yine de insanı gülümsetmesi bile güzel. İş sevdiğim ajanslardan biri olan C-Section ekibine ait. Daha fazla bu tarz iş görme dileğiyle ama keşke Anadolu’ya da gitse ya şöyle işler. Bakalım o zaman nasıl tepkiler kameralara yansıyacak.

Nazım Şiiri

Dağın üstünde:
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı.
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı…

Nazım Hikmet Ra

And Warhol and His Quotes (Andy Warhol ve Sözleri)

Art is anything you can get away with.

I think everybody should like everybody

Everybody must have a fantasy.

In the future everybody will be world famous for fifteen minutes.

I wonder if It's possible to have a love affair that lasts forever.

The world fascinates me.

But I always say, one's a company, two's a crowd, and three's a party.

The idea of waiting for something makes it more exciting.

Şarkılar ve Sözleri








Bunlara Tumblrdaki diğer hesabımda gezinirken rastladım. Ben hep yabancı müzik dinlerken melodisine takılanlardanım. Kerelerce dinledikten sonra insan sözlere aşina olmaya başlıyor ve aslında uzun zamandır dinlediği şarkının ne kadar güzel bir de anlamı olduğunu fark ediyor. Bu çocukluğumdan beri böyle oldu. Türkçe şarkıların ne anlattığını bile aşık olmaya başladığım zamanlar fark ettim hep. O yüzden Türkçeleştirilmiş bu görselleri görünce dayanamadım.

Yapmak ya da Yapamayacağını Sanmak!




Bugünler de şu ilk basamaklardan kurtulmaya başlıyorum sanırım.

Sosyal Medya Sorunsalı

Bildiğimiz anlamıyla sosyal medyayla zannedersem 2005 yılı gibi tanışmıştım. İlk blog yazma deneyimimle bilikte sonra Facebook’la tanıştım. Sene 2009 aylardan marttı zanndersem Twitter ve Friendfeed çıkıp giriverdi hayatıma. 2009 senesinin eylülünde de ilk defa kurumsal account yönetmeye başladım. Ne çok severdim sosyal medya yönetimini o zamanlar. Ortam daha temizdi. Şimdiki birçok trickler yoktu. Ne otolikelar gündemdeydi ne otofollow sistemleri.

Sistemler gelişti mertlik bozuldu. Türkiye’de sosyal medya markaların yeni oyuncağı haline geldi. Ben de o noktada bu işten sıkılmaya başlamıştım işte. Neyse laf lafı açtı gene. Asıl gayem şu görseli paylaşmaktı. Bu günlerde çok popüler oldu bunlar. Alın bir de sosyal medya için olanı var.

Afiyet olsun.

Erasmus Sorunsalı

Takvimler 2008 yılının eylül ayını gösteriyordu Almanya’yı mesken tutuşuma. İstikametim güneybatı Almanya’ ya doğruydu. Kral Karl’ın kendine huzur mekanı olarak seçtiği Karlsruhe’ de Erasmus hayatım böyle başladı. Hayatımda iyi ki de yapmışım dediğim en güzel deneyimlerimden biriydi bu. Avrupa’nın hemen her yerinden bir sürü arkadaş edinmiştim. İspanyolların bize ne kadar benzediğini, Fransızların gerçekten gıcık olduğunu, Alman kızlarının isterlerse güzel giyindiklerini hep orada deneyimlemiştim. Almanya’da geçirilen bir October Fest ve 4-5 aya rağmen kararlılığımı sürdürüp gram bira içmeyerek bir ilke imza atmıştım. Hâlâ birbimizi arayıp sorduğumuz çok güzel arkadaşlıklarımız var. Facebook sağolsun tabi bir de. Kaç sene evvelki şeyi niye şimdi anlattın derseniz şu aşağıdaki fotoğrafa rastgeldim de bu yazı yazılmadan bu fotoğraf paylaşılmadan olmaz dedim :D


14 Şubat Sorunsalı



Henüz 14 Şubat etkilerini yitirirken bu Sevgililer Günü kartlarıyla karşılaştım. En beğendiğim Hitler’in ki oldu. Sizin favoriniz hangisi?