2010'a nasıl girdim?

Hayatımda hiç bu kadar sarhoş olmamıştım doğrusu.İlk içki deneyimimin bundan 1 ay öncesine dayanmasına bakacak olursak eğer, 2 mariachi, 2 tekila shot ve hızlı bir vodka-vişne fon dipi sonrası dizimde ve dirseğimde olmak üzere 2 koca morlukla kendimi baş başa bulmam zannederim doğaldır.


2010'a uçarak giren ilk insan ben oldum evde! 2010' a geri sayım yapıldı ve ben iptal oldum.

İşin en tuhaf yanı nedir biliyor musunuz? İnsan kusmak istediğinde klozetle arasında kurduğu o ilginç bağ. Klozetten ayrılmak istememek, bir nevi tapınma duygusuna dönüşüveriyor. Ordan kalkamamak,kalkmak istememek,kalkarsan sanki her şeyin sonu gelecek düşüncesi, kendine güvenin kayboluşu vs. Bu nasıl bir hipnozsa bu düşünceler geçti aklımdan. Ve sonradan öğrendiğim ilginç notlardan biri; benden sonra klozete aynı anda iki kişi kusmaya çalışmış vs. düşünün evin iğrenç halini...

Bitti mi hayır. Arkadaşlarımızdan biri alkol komasına girdi! Yani biz öyle düşündük.Kalktık götürdük acile. Doktor ne dese beğenirsiniz? "Bu uyuyor siz bunu alın eve götürün." Tabi yine de kan alındı, serum takıldı. Ve müthiş eğlenceli (!) dakikalar 3:30 sularında başladı. 5:30'da hastaneden ayrılmadan kendine gelen pek sevgili arkadaşımın ilk tepkisi: -ah serum! Ya kilo aldım şimdi ben ya... Ne şirin değil mi! (:

Şimdi diyeceksiniz neden bunları bizimle paylaştın. Herkes kendisi için bir adet 2010 kararlar listesi çıkarıyor ya ben de benimkini dün gece çıkardım gitti hem de yaşayarak.







Şimdi 2010 İbret Listem;


1- İçmeyi bilmiyorum ve öğrenmek de istemediğime karar verdim. Bunca yıl içmedim bir şey olmadı bundan sonra da olmaz galiba. No-drink!

2- Evde partiye son! Zira sabahın köründe evin içinin bir sokak köşesinden farkı yoktu. Hastanede yeni bir yıla girmenin verdiği anlatılmaz hazzın sebeplerinden biriydi ayrıca bu parti.

3- Bir partiye kendinden en az 5 yaş büyüklerle girmek gerek! Bizim parti de bırakın benden bir yaş büyüğü 2 kişi dışındaki hekes benden küçüktü. Dolayısıyla ev sahipliği bilincinin yanı sıra birde ablalık yapma bilinci çıkıyor ki hiç gerek yok böyle şeylere.

4- Parti konusuna bir not daha. Partide en az 2 kişinin iş çevresinden olması gerek ki, sıyırma sınırlarını azami limitte tutalım.

5- Arkadaşları tanımanın en iyi yolu onları içirip öyle görmek en saçma ve salak hallerini. Bunu aklımdan çıkarmayacağım. Ne var ki, ne canavarlar çıkabiliyor aralarından.

6- Sigaranın her çeşitine son! Ne Djarum Black ne bir puro, ne de normal bildiğin sigara işte. No-smoke!

şimdilik bunlar geliyor aklıma açıkçası ama gelince eklemek isterim...İzin verirsiniz değil mi sonradan eklemeler yapmama...

Verirsiniz verirsiniz...

Yani 2010 verdiği derslerle hayatıma girdi! Demem o ki bu yıl benim için çok öğretici olacağa benziyor! Büyümek gerek daha fazla büyümek...

Bu taze yılın ilk yazısına abimin FF'de paylaştığı bir sözle son vermek istiyorum.

"Sahip olduklarımızla yaşamayı öğrenmek bir süreç, bir katılım, yani yaşamımızın yoğrulmasıdır. Gelecek yıllar varlığımızı zenginleştirecek. Yeni yıl ilk adım.. Nice yıllar, mutlu yıllar..."


Sevgilerle...

Betül KARA

16:19
01.01.10, Cuma
İstanbul



Yorumlar

  1. hastane kötü, ama aldığın kararlar güzel ;)

    YanıtlaSil
  2. gecmis olsun:( biraz kötü başlamış ama bir tecrübe olmuş:)

    YanıtlaSil
  3. @umut sağol valla.
    @sewimsiz başka kararlar daha var da onlar yeri gelince açığa çıkıcak!

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil