Starbucks=Lovemark. Bu benim için epeydir böyle süregelen bir şeydi. Her zaman da birçoklarına karşı sanki marka benim babamın oğlununmuş gibi de savundum. Özellikle "amerikancı" marka oğlum, hepiniz özentisiniz, deyip yine o dönemler Mc Donalds' lardan çıkmayan arkadaşlarıma karşı çok daha fazla savundum. Çok platformda emparyalizme karşı olsam da iş Starbucks'a gelince kavram benim için memnuniyetle değişiyordu. Çünkü marka beni çok iyi anlıyordu.