Aslında sunuculuk maceramı bir yaz sıcağında Sevgili Cem Evren Ateş ile Likemind Ağustos' ta tanışmama dayandırıyorum. Malumunuz likemind' a ilk defa gelecekler için eskiden bir nevi bir eğitim oluyordu bir ara friendfeed' te. Likemind 'a geleceklerin yapması gerekenler ve yapmaması gerekenler gibi böyle listeler filan yapılıyordu. Mesela yapılması gerekenler listesinin başında Müge Cerman'ı mutlaka bulun, kimseyle tanıştırılmayı beklemeyin, gidin tanışın gibi maddeler bulunuyordu.
Ben ilk maddeyi gerçekleştirdim. Sevgili Müge Cerman' la tanıştım. Birinciyi gerçekleştirmenin verdiği muzaffer edayla ikinci aşamaya geçebileceğimi düşünerek karşıma çıkan ilk insanla yani Cem'le tanışmaya çalıştım. Fakat o da ne karşımdaki insan soğuk mu soğuk biri. Muhabbet etmiyor muhabbetinin devamı gelmiyor. Ee hal böyle olunca süngümüz düştü moralimiz bozuldu. Likemind'ın geri kalanını tanıdığımız simalarla geçirmeye karar verip birileriyle tanışma faslını orada bitirdik.
Yalnız ben işin aslını sonradan öğrendim. Meğersem Sevgili Cem de oraya ilk defa gidiyormuş, o da benim gibi tam olarak nasıl davranacağını bilemediği için muhabbet edememiş. (:
İkinci likemind' da ise eh birincisini atlatmanın verdiği rahatlıkla insanlarla tanışmak daha kolay oldu. Hatta o yeni tanışılan insanlarla Likenight'larda daha da kaynaştık. (bknz: Gabriela, Burak Bayburtlu, Başar vs.) Ancak gelin görün ki katıldığım bu ilk Likenight' da da Cem ile ikinci defa tanışmaya kalkıştım. Bu kırdığımız potla birlikte sonunda muhabbetimizi etmeye başladık bu sefer. Bana muhtemelen çok konuştuğum için "Kafamda bir reklamcılık programı fikri var. Sunar mısın?" diye teklifte bulundu. Pişman olmuştur heralde başına benim gibi bir belayı sardığı için. (:
Ve elime mikrofonu tutuşturduğu gibi şu aşağıdaki programı çekti.
Gördüğünüz gibi tam olarak kurduğum cümlelerin farkında değilim, mütemadiyen bir ııııı sesi ve sanki çok lezzetli bir yemeği yemiş de öyle gelmiş program sunuyor gibi bir damak sesi çıkarmaktayım. Ancak dostlarım abartmıyorum; Cem elime mikrofonu verdi, kameranın
karşısına geçirdi ve başladım sunumumu yapmaya. Allah'tan ilk programı Cüneyt Bey gibi gayet sıcak bir insanla ve zaten önceden de tanıdığım ve hep sohbet etme şansını da yakalayabildiğim Uğur Hocam gibi bir üstadla yapıyordum. Ve yine Young Guns projesi bildiğim bir konuydu. Zira daha önce Gabriela ile Uğur Hoca'yı Project House'da ziyaret edip projeyle ilgili Gabi'nin blogu için röportaj yapmıştık. Ve gördüğünüz üzere ilk sorudan sonra adaylarla röportaj kısmına geçildiğinde üstümden heyacanımı atmış bulunmaktayım.
Enteresan olduğunu düşündüğüm bir nokta var ki; yahu sanki canlı yayın yapıyormuş gibi kesmeden bu haliyle programı yayınlamamız. Ama olsun bu haliyle sunuculuk konusunda ne kadar ilerlediğimi sizler de görmüş olacaksınız. Zira bu benim tek programım değil. Arkasından gelen bir de Evimizinherşeyi programları maceram var ki onları başka yazılara saklıyorum. (:
Eh ilk deneyim için sizler neler düşünüyorsunuz bakalım? Fena sayılmaz değil mi ya. Arkası gelsin mi? Gelecek midir acaba? Gelmeli midir? Ya da ne beklerdiniz özellikle beni tanıyanlar bilenler?
Yorumlarınız çok değerli ilk defa bir yazının sonunda açık açık yorum beklediğimi belirtiyorum. Pamuk eller klavyelere...
Betül Kara
00:03
13 Nisan 10, Salı