"I had butterflies in my stomach" yazıyordu kitapta. "had butterflies" ne demek diye sordu sevimsiz şey. Sonra da "feeling nervous" (endişeli hissetmek) diye açıkladı. Ardından Rusya'dan bir kız, Polonya'dan başka bir kız bir de ben:
- Heyecanlanmak anlamına da gelmez mi? diye sorduk.
-Hayır dedi, "bu endişe hissetmektir" diye ekledi. Biz ise;
-Ama birini öptüğünde ilk defa ya da hoşlandığın birini gördüğünde karnında kelebekler hissetmez mi insan? dedik. "Bu pozitif anlamlı bir şeydir." diye devam ettik.
-Hayır yanlış biliyorsunuz, o his endişeli bir histir. dedi.
Sevimsizin üstüne iki Amerikan hoca daha aynı açıklamayı yaptı. (Hakkını yemeyeyim biri duruma göre değişebilir dedi ama daha çok olumsuz dedi. Biz açıklamaya kalkınca da "Kızlar lütfen bu sizin dilinizde değil İngilizce' de böyle" dedi.)
İki gündür aklımdan bu sözünü geçiriyorum. Karnımda kelebekler hissetiğim zamanları düşünerek. Hakikaten endişeydi de ben mi kendimi mutlu sanıyordum acaba? Cevabım için çok geçmedi. Hayır kesinlikle öyle değildi. Karnımda kelebekler hissetmek çok güzel bir şeydi benim için. Yazılar bile yazdırır insana (: Bunun üzerine kelebeklerin anlamının neden İngilizce' de böyle olduğunu buldum sanırım.
Amerikalılar her şeyden korkuyorlar. Kendilerine dev binalar ardında bir dünya yaratmışlar. Bireysel silahlanmanın dünyada en fazla olduğu ülke olmasıyla ünlü. Her 10 kişiden 9'u nun silahı olduğunu biliniyor. Ve silahlanma anayasa tarafından güvence altına alınıyor bu ülkede.* Bu ülke insanları o kadar korkak ki dünyanın belki de en hümanist ırkını soy kırıma uğratmıştı. Sonra kendi içlerindeki Afrikalı- Amerikalılara yıllarca 2. vatandaş muamelesi yaptılar. Onları ötelediler ötelediler.
Şimdi benim bu kelebek meselesinden anladığım Amerikalılar "aşık olmaktan" bile korkuyorlar. Birine karşı yoğun hisler hissettiğinde heyecanla birlikte gelen o nefis duyguyu tedirginlik olarak açıklıyorlar. Bencillikten ölesiye gözü dönmüş bu toplumda insanlar hayatlarına ikinci bir insanı davet etmekten korkuyor, korkarım. "Kelebekler" dillerinde tedirginlikle anlam buluyor ne yazıkki.
Biz diğerlerimiz bütün ısrarlarımıza rağmen kabul ettiremedik güzel bir şey olduğunu. Ve kabul ettik tedirginliği. Ne de olsa Amerikadaydık ve rüyayı yaşamaya gelmiştik ve oyunu onun kurallarına göre oynamalıydık. Madem hepimiz çok biliyorduk neden gelmiştik bu ülkeye değil mi?
Konuyla ilgili nefis bir video var. Son olarak sizinle onu paylaşacağım. Umarım ne demek istediğimi siz de anlamışsınızdır.
a brief history of the united states of america from jjjaaaayyyyy on Vimeo.
*Konuyla ilgili habere buradan ulaşabilirsiniz.
Bence tespitin doğru onlar aşktan korkuyor, bizim içinse kelebekleri hissetmişsek heyecanlıyız, mutluyuz ve güzel şeylere açığız demektir bu;)
YanıtlaSilİnsan olmaktan korkmak bir insanın gelebileceği son nokta olsa gerek.
YanıtlaSil