Bunu 4 senedir Amerika'da yasayan bir insan olarak yaziyorum.
"Gitmek cozum mudur?" ben bilmiyorum. Ben buraya ulkeden kacma fikriyle gelmemistim. Sevdigim adamin pesinden geldim, isin dogrusu bu. Burada yasamak rahat, sokakta laf atanim yok.Ha laf atan da kendi cinsel organindan ya benimkinden bahsederek atmiyor. En fazla "God bless you ile you're so beautiful" diyen duydum. Mini etek giydim diye kiyamet alametlerinden birini yasamis gibi davranan yok tabi. İnsanlar yardimsever, is dunyasi daha arkadasca, dedikodular, arkadan is cevirmeler yasamadim henuz. Hakkaniyet denilen seye onem var, torpil az. (Istisnalar var tabi) Kendi firsatini kendin yaratiyorsun. Her seyin bi kurali, uslubu var. Onu uygulayarak yasarsan rahatsin. Sonra Kimse Turkum diye 3. Dunya ulkesi vatandasi muamelesi yapmadi daha. Genelde İstanbuldan hayranlikla bahsedenler, yemeklerimize tezahurat yapanlar, modern ve daha cagdas (!) bir musluman ulke oldugumuzu dusundukleri icin ilgiyle soru soranlar oluyor.
Gel gelelim ki, burda da canimi cok sıkan seyler olmuyor desem yalan olur. Bu ulkeye en basinda zorla getirilmis olmalarina ragmen hala polis tarafindan etkisiz hale getirilirken astim krizinden dolayi bogularak olen, kirmizi isiktan gectigi icin nezarete atilan ve sonrasinda nezarette garip bir sekilde intihar edilmis olarak bulunan, sinifindan tekme tokat zorla polis tarafindan atilan daha 16 sinda siyahî insanlar gordukten sonra insanliktan toptan tiksiniyorum. Ha bu insanlarin tutum ve davranislari neydi tartisilir ama asla sonucu ölüm olmamaliydi. Tartisilamazdir, nokta. Bir gun bir ayrimcilikla kasilasmayacagim ya da karsilasacagim manasina gelmiyor bunlar. Dunyanin neresinde olursam olayim bunun boyle olacagina inanarak soyluyorum bunu. Cunku kendi topragimda degilimki. (ha Turkiyede kendi polisi tarafindan gozu cikarilan canindan olan yok mu? Lanet olsun ki evet var!) Ha tabi artik kendi topraginda oraya ait hissedememek var ki sanirim baska bir ulkede dislanmak daha az koymali insana. Nitekim artik benim ulkemde oruc tutmadigi icin, ortunmus bir sekilde giyinmedigi icin (burasi arttirabilir) o ulkenin vatandasi degiliz muamelesi gormeye basladik, daha da elim. En azindan Amerikada biliyorsunuz ki hakkinizi arayacagiz mahkemeler var. Sesinizi duyan bir kamuoyu. Hukemetlere de bir cumhuriyetci gecer, bir demokrat. Sabirlar zorlanmaz. İki tarafta belirli araliklarla memnun edilir.
Neye kiziyorum biliyor musun? Benim ulkemin vatandasi neden keyfi icin degil de canindan, malindan en onemlisi ozgurlugunun geleceginden korktugu icin gitmek zorunda hissediyor kendini? Neden bir İngiliz, Alman ya da Kanadali kacmak fikriyle degil de keyfi icin baska bir diyarda yasayabiliyorken biz neden kacma fikrine dayatiliyoruz? Hala bilmiyorum gitmek cozum mu? Bitirecek mi yurek yanginlarimizi?
Bu profilimi ara ara kapatirim, sirf canimi sıkan Türkiye haberleri duymamak icin. Bencilce, duygusuzca diyen olabilir. Ama Beni bilen bilir ki hicbir zaman kayitsiz kalamadim siyasi olaylara ulkemdeki. Daha uni satjimi yaparken benim departmandakiler sen cok sivrisin dikkat et derlerdi. Bir patronum cok konusma siyaset korkuyorum bak biri bir sey yapabilir demisti bir keresinde. Bunlar sene 2009 da oluyor. Ben siyaset konusurken universitede beni sıkıcı bulan arkadaşlarim var ki endise duymaya son 2 senede basladilar. Hic istemezdim onlarin "bir gun bir seyler degisecektir illaki " duygularinin degismesini aslinda. Keske ben kalsaydim bi tek sıkıcı siyaset konusan da bugun bu durumda olmasaydi bu millet. ( gecen sene kisa istanbul ziyaretimde gordum ki taksicisi, komsusu, caycisi, arkadasi, eski patronu herkes her yerde surekli siyaset konusuyor)
Fb taki arkadaslarimin yarisi gitmek diyor. Gitmekle bitmiyor ne yazikki. Akliniz, kalbiniz bir yaniniz hep cocuklugunuzun gectigi, okulunuza gittiginiz, ilk askinizi, ilk kaziginizi yediginiz o topraklarda kaliyor hep. Bir maden gocuyor, bir sehit haberi geliyor, bir bomba patliyor bir yerde, Ataya saygisizlik eden bir insan musvedtesinin densizlik haberi, bir kadin cinayeti ruhunuzu alip koyuveriyor kilometrelerce otedeki 3 tarafi denizlerle cevreli o cennet (!) vatana. Agabeyim, ablam, annem, babam iyiler mi? Ya lisedeki en yakin arkadasima bir sey olduysa o Ankarada yasiyordu?, Universitedeki en sevdiginiz hocaniz onun yakindan tanidiginiz ailesi, araniz acik olsa da ayni ekmegi yiyip ictiginiz eski bir dostunuz geliyor akliniza... Acaba bir sey olmus mudur onlara? Tanidigiz kimseye bir sey olmamis. Oh tamam iyi. Iyi mi gercekten? 300 can gocuk altinda kalmis, 16 sehit verilmis, yuzlerce kisi bombayla bedeni ucurulmus... Iyi mi?!
Gitmissiniz ama Ruh haliniz o ayakkabisi delik, boylu boyunca uzanan Ermeni amcanin dedigi gibi güvercin ürkekliginde. Kilometrelerce uzakta olsaniz da...
Yorum Gönder