Bu blogta hep ne desem yalan olurdu. Bugün ilk defa ne diyeceğimi bilmiyorum. Söyleyecek sözüm bile yok ilk defa.
Hayatımda hiç bu kadar şaşırmamıştım, aldatılmış, yalan söylenmiş hissetmemiştim kendimi. Şu an zihnimde o kadar çok düşünce var ki ne düşündüğümü bilmediğim gibi beynime inanılmaz bir ağırlık yapıyor bu. Başım ağrımaya başladı. Gözlerim de öyle. Ruhumun bile ağrıdığını hissediyorum.
İnsanlar neden inanır?
Böyle mi yaratıldık. Yoksa ateistlere göre kendiliğinden bir şeylere inanma ihtiyacımızdan mı Allah' a inanıyoruz. İnanmak daha kolay geliyor değil mi, yüklüyoruz tüm sorumluluklarımızı. Hep kaçıyoruz, biz pek seviyoruz kolayı. Zordan hiç haz etmiyoruz. Bunun aksini yapan varsa da ya burun kıvırıyoruz ya pek idealistsin sen de diyoruz, daha da sinirimizi bozuyorsa dalga geçiyoruz.
Biz ne zaman bu kadar kolaycı olduk?
Acaba yanlış yüzyılda doğma ihtimalimiz var mıdır bir de? Olsa iyi olur cidden hiç inanmamaya başladım bu yaşam formuna nasıl sahip olabildiğime. Biri vardı: çocukluğumuzda öğretiliyor insanlara inanmamız gerektiği demişti. Annemle babam bana öğretmemiş böyle bir şey. Hayatımda ilk defa beni yetiştirme tarzlarını eleştiriyorum. Bana da diğer çocuklara yapıldığı gibi kimseye inanmamam gerektiğini söylenmeliydi. Şu lafı söyleyen gibilere inanmazdım. Hayat çok güzel olurdu o zaman benim için pek de kolay sonra. Şu an yaptığım gibi kusar halde yazıyor olmazdım. Midem bulanmazdı. Başım ağrımazdı. Kendime hele hiç kızmazdım. Suçu başkalarına atar kurtulurdum.
Kustum, rahatladım mı? Hayır? Daha çok kusmam lazım. İçimde tek bir inanç parçası kalmayana dek kusmam gerek.
Şuan hissettiklerimi birebir yazıya dökmüşsün.27 yaşındayım ve hiç bu kadar hayalkırıklığına uğramış ve aldatılmış hissetmemiştim.Bu arada adaşız.
YanıtlaSil