Harry Potter Rüyası Bitti ):

Yahu çocuktum okumaya başladığımda.

Harry Potter' ı elime 13-14 yaşımda aldım. Ama öncesi var tabi serüvenimin. Onu şu yazıda anlatmıştım gerçi. Bir daha aynı şeyleri söylemeyeyim.( Linke tıklayıp okuyabilirsiniz.)O yaştan şu yaşıma kadar tutkusunu barındırdı içimde. Üniversite 2 ye kadar kitapta neler olacak diye 4 gözle beklerdim. Bu seneye kadar da filmleri bekler oldum. Şimdi bu rüya bitti işte :(

Efendim bu son filme gelecek olursak eğer serinin en iyi film uyarlamasıydı diyebilirim birkaç ufak sahne dışında.
Bana göre hatalar nelerdi peki?

Kanımca en büyük yanlış klasik tüm Harry Potter filmlerinin başında dinlediğimiz soundtrack' in olmamasıydı. Başka bir müzik vardı, tamam o da güzeldi ama bizim müzik direkt insanı Harry Potter izliyorum layn heyecanına sokuyordu. Ondan yoksun başladık filmi izlemeye :( #fail1

Bir türlü sevemediğim Ginny ile sevgili Harryciğimin aptal öpücüğü var bir de. Adam aylardır o hortkuluk senin bu hortkuluk benim sevdiğinden uzakta, öyle mi öpüşür arkadaşım yeaa. Yok olmamış o da :( #fail2

Gelelim Bellatrix Lestrange' ın ölümüne. En büyük fail belki de buydu. Molly Weasley ile karşılaşan Beatrix yaklaşık 2-3 sn lik bir sahneyle taşlanma lanetiyle öldü gitti. Sen git Siruis Black'i, Dobby' yi, Fred Weasley ile Tonksu öldür ama kendi 2 sn de öl git. Olmamış. Daha çarpıcı bir sahne olaydı iyiydi. :( #fail3

Harry' nin öldüğünün sanılması #fail4 ! Malfoy'un annesi Narcissa Malfoy yere yığılan Harry' nin yanına gider ve ölüp ölmediğini kontrol eder. Tüm ölüm yiyenlere öldüğünü söyleyerek yalan söyler. Sen ki koca Karanlık Lord seriler boyunca öldürmeye çalıştığın çocukcağızı kontrol etme olacak iş mi arkadaş (:

Kim olduğunu bilirsin sen, Karanlık Lord, Lord Voldemort ya da basit adıyla Tom Marvolo Riddle'ın ölümü de kanımca pek şukela değildi. Ben ne bileyim bugüne kadar öldürdüğü tüm insanların silüetlerinin ortaya çıktığı enteresan efektli bir şeyler beklerdim.



Hem bu kadar eksi anlatıp nasıl en beğendiğim film diyorsun diyeceklere ise şimdi de bazı beğendiğim noktaları aktarmak istiyorum izninizle efem. Büyücü tarihine Hogwarts Savaşı olarak adı geçecek olan filmin son kısmı güzeldi. Özellikle Ölüm Yiyenlerin okula girmemesi için yapılan büyü duvarını çok beğendim. Sonra okulu çevreleyen Heykel Askerler filan baya etkileyici olmuştu. Sonra Snape' in ölümü pek acıklıydı ve düşünselinde gördüklerimiz pek duygusaldı be! Gözümden 2 damla yaş süzüldü burada.

Filmin sonundaki 19 yıl sonra bölümü ise oldukça keyifli. Bu kadar rezalet olmaz ama bence, kitaptaki hali de oldukça komikti, hiç olmasa daha iyi denilebilecek bir son yani hem kitap için hem de mecburen film için.



Başka bir versiyonu...



Bu da var.



Yine de bu saydığım hataları görmezden gelebilirsem eğer serinin en beğendiğim filmi oldu. Çocukluğuma dair bir şeyi daha yitirmiş gibi hissettim film bittiğinde.

Üzgünüm :(

Bakalım sırada ne var kaybedeceğim çocukluğumdan kalan...

Not: Unutmadan 3D bir işe yaramıyor, tabi gözünüzü yormaktan başka.


Betül KARA
18 Temmuz 2011, Pazartesi

Anne ben Gazino gördüm!

Rakı içmeye 2010 senesinin başında başlamıştım. Ve alkollü içecekler arasında sevdiklerimden biri oldu kendisi hem de ilk içişimde.

O ilk deneyimimi şurada anlaşmıştım, hatırlarsınız.

O ilk deneyimi anlattığım yazıyı sevgili Yakup Abi' nin açtığı feedte paylaşmıştım. Sonuç olarak Yakup Abi aracılığı ile Yeni Rakı beni fasıl sofrasına davet etti. Madem Despina'da 100 blogger aynı masa oturup mezeler yiyecek, rakımızı yudumlayıp, şarkı söyleyecek gerçek sofra muhabbeti nasıl olurmuş hep beraber yaşayacaktık.

Madam Despina'da sanırsam  27 Şubat 2010 günü hep beraber oturduk masa başına (: bir de ne görelim bizim blog yazıları cidden kitap haline getirilmiş. Anlayacağınız Yeni Rakı sayesinde aslında ben basılmış bir kitabı olan yazar sayılırım :D



O gece Sevgili Uğur Hocam'la aynı masada oturdum. Bana rakı masasına dair anılarını anlattı. Nasihatlar verdi. Sürekli de uyardı: "Bak ben hızlı içerim. Sakın bana yetişmeye kalkışma."

Bense hayatında ikinci kez rakı içen bir kızcağız olarak öyle güzel muhabbetle birlikte içiyorum ki hissetmiyorum bile hiçbir şey. Bilmiyorumki rakı ayağa kalkınca çarpıyor ve o zaman anlıyorsun sarhoş olduğunu. Bir güzel sarhoş oldum (: Ama hiçbir şey o günü muhteşem hatırlamama en gel olamaz. Rakımızı şalgamla tokuşturduk, şarkılarımızı söyledik, içkilerimizi içtik, eski aşklardan konuştuk, ağladık.







O günün anısına bir süre çok beğendiğim rakıyı içemedim. Kendisini içemesem de Yeni Rakı "Lovemark" larım arasındaki yerini buldu.

Sonra bir öğrendim ki Yeni Rakı boğazda "Gazino" kuruyor. Bu sefer de İstanbul'u anlatan yazımdaki fotoğrafım İstanblog sergisindeki yerini buldu. Kuruçeşme Arenadaki bu organizasyon bir de rekor denemesine imza attı. Yeni Rakı, aynı sofrada 1500 çeşit mezeyle rekor kırdı. Guinness Rekorlar Kitabının ülke temsilcisi aynı gün sahneye çıkarak rekoru ele geçirdiğimizi duyurdu. İstanbul' un, Avrupa Kültür Başkenti olduğu yıl  bir de böyle güzellik yaptık.

Boğazda püfür püfür minderler üzerinde Emre Aydın, Yeni Türkü ve muhteşem ses Emel Sayın'ı dinledik. Nasıl güzel bir kadın, nasıl bir ses Tanrım... Yeni Rakı çocukluğumdan beri hayran olduğum Emel Sayın'ı canlı olarak dinlememe vesile oldu hem de. Rakı içememiştim bu sefer ama o atmosfer bile yetti bana. Rakı bahane, muhabbet şahane oldu bu seferlik!

Derken takvimlerimiz 25 Haziran 2011' i buldu! En büyük açık hava gazinosunu kurdu yine Yeni Rakı bizim için Kuruçeşme Arena'da. Bu sefer Bi Büyük Fest'e yakışır, Bi Büyük Blog konseptiyle karşımızdaydı. Ortam ve konsept muhteşemdi! Tam bir gazino havası sonra. Arena'yı Gazino konseptiyle tasarlamışlardı. Beyaz masalar, masalarda kandiller... Sahnedeyse Gripin, Şevval Sam ve yineee Emel Sayın! Gelin görün ki bu sefer şanssızlık peşimizi bırakmadı havada yağmur, bizde ise sönmek bilmeyen bir Türk Sanat Müziği (TSM) aşkı. Yılmadık, yağmur altında da olsak o muhteşem sesleri dinledik. Bu kez masamı Sevgili Tutku, Volkan, Taner ve kardeşi Yener ile paylaştım. Çok eğlendik, sektör kurtarma sohbetlerimizi yaptık, TSM' den konuştuk, şarkı söyledik, meze yedik, peynirin alasını yedik (Sütaş Süzme bir harika) mis gibi rakımızı içtik. Evet 1,5 yıl sonra rakıyı yeniden içmeye başladım.






Yeni Rakı yine süper bir organizasyona imza attı. Ben yazıyı geciktirdim ama yazmasan vallahi yazık olacaktı bu güzel etkinliğe. Hem de bir marka nasıl adım adım kana işliyor onu incelemiş oldum bir nevi. Efendim lovemark olmak zor şey. Nitekim Yeni Rakı son yıllardaki vizyonu, reklamlarındaki tüm kreatif çalışmaları ile bunu oldukça güzel yönetiyor. Öyleki reklam yasağından dolayı insanların yalnızca internetten izleyebildikleri reklamlar birçok kişinin öyle hoşuna gidiyor ki, herkes gönüllü Facebook hesaplarında, Twitterlarında bu videoları paylaşıyorlar. Sözlerime yine muhteşem bir Yeni Rakı videosu ile son vermek istiyorum. Bu videoyu birçoğunuz internetten izlemişsinizdir. Türkiye'nin kocaman bir sofrada bir arada olduğu bir video bu.



Peki bi büyük şarkının sizin koronuz versiyonundan haberiz var mı? Onun için bu sayfayı ziyaret edecksiniz.

Neyse...

Allah'ım yine mi güzeliz?
yine mi çiçek? yahu...  (:

Betül KARA

6 Temmuz 2011, Çarşamba

Kişilik Envanteri Yaptım!



Kariyer.net'in ücretsiz bir servisi var. D.I.S.C. Kişilik Envanteri. Çok eskiden beri bilmeme rağmen bu sabah gelen mail ile ben de yapayım dedim.

Aşağıda gördüğünüz maddeler benim özelliklerimi oluşturuyormuş.
Vallahi okudum da çalışırken sinir bir insan oluyorum sanırım. Kendimden korktum sonucu okuduğumda : D
Bazı maddeler var cidden enteresan geldi. İşbitirici ve otoriter, sert ve agresif olabilir demiş mesela. Doğru demiş cidden. Biraz da burcumun özelliğinden midir nedir, iş yaparken çok titizleniyorum. Baştan savma iş yapan insanlarla çalışıyorsam sinirlenebiliyorum. Sonra biraz ön planda olmayı seven karakterim ortaya çıkmış. Bu özelliğim biraz törpülendiğini düşünüyorum. İşte kişilik envanterim. Eh banane bundan derseniz haklısınız ya; yine de blogumu takip eden beni merak eden varsa böyle bir insanmışım bilin istedim (: