İstanbul' un 5 Hali

İstanbul, farklı halleriyle yaşayan, herkeste tutku uyandıran şehir... Türkçe'ye aşkımızdan kendimizce 5 halini bulduk,yazalım dedik....

İstanbul'un yalın hali ile başlamak istiyorum. Aslında herkeste hayranlık uyandıran yanı belki de budur. Her türlü karmaşasına rağmen inadına safça inadına güzelliğiyle sanki hâlâ 17 'sinde bir genç kız gibi... Ben bunu en çok lâle zamanları düşünüyorum doğrusu.



İstanbul'un belirtme hâli varki her rengini kolayca anlayabiliyorsunuz. İstanbul birçok insanın doğdukları yerlerden kopup geldikleri ve sonra sonra kolayca herkesin memleketi oluverme özelliğini hiç kaybetmeyecektir kuşkusuz. Ben de Adana'dan kalktım geldim bundan 5 sene öncesinde. Şimdi bunu söylerken dilime öyle kolayki (Tam da yazarken fark ediyorum bunu. Koca 5 yıl olmuş be!). Aslında neler yaşattı, neler öğretti, nasıl tepelere çıkardı, nasıl uçurumlardan itti. Ancak gerilere gidip düşününce fark ediyorsunuz. Öyle bir şehir ki sarhoş ediyor insanı, oturup düşünmezseniz sanki dün ilk kez ayak basmışsınız hissini veriyor her daim.




3. hâli ise yönelme! 77 milletten insan derler ya, aynen öyle işte söz ettiğimiz şehrin insanları. Her türden insan bulabilirsiniz bu şehirde. Sohbet edecek dost ayrı, eğlenecek dost ayrı. Tartışacak insan belli, beraberce müzeleri gezebilecek insan belli. En iyi mezeleri bilen üstadlar bulabileceğin şehir İstanbul, en iyi rakı gecesini beraberce yapacağın arkadaş grubu yine bu şehr-i İstanbul' un çocukları.



İstanbul, Türkiye' nin göz bebeği, hepimiz biliyoruz bunu. Sanat, ekonomi, kültür, tarih hepsi İstanbul'da... Kısacası İstanbul'un bulunma hâlini anlatmaya kalksam ayrı bir yazı hazırlamam gerekir.



İstanbul' un halleri bitmez ya benim tanımlamamda bitiyor bu son haliyle... Ayrılma hâli! "Benim Ne desem yalan Olur" diyeceğim konu da bu ya. Nasıl bir ruhu vardır sokaklarının, insanlarının, kokusunun, çiçeğinin, suyunun, seslerinin çözemiyorum. Şairler yazmış durmuş, bestekârlar ezgileyip durmuş ama kimsenin gönlüne (aklına :) yatmamış olacakki yüzyıllardır hâla kendinden konuşturuyor. Düşünsenize peygambere bile hâdis söyletmiş şu yaşadığımız şehir. Bir kere kanımıza aldık mı ne mümkün atabilmek içimizden İstanbul aşkını...




Yalnızca kendimce anlatmaya çalıştım İstanbul' u. Bunu saymam aslında, İstanbul bir öyküyü hak ediyor. Keza yazmışlığım da vardır. Ama yayınlamaya cesaretim yok desem :D

Neyse... Yazıma son verirken İstanbul Büyükşehir Belediyesi' nin hazırladığı, çok beğendiğim tanıtım videosunu sizlerle paylaşmak istedim...  



Hepinize yıldızlı semalardaki haşmete kanacağız İstanbul kokulu geceler diliyorum...

Betül KARA
00:27
17 HAziran 2010, Perşembe

Yorumlar