Kasımda Aşk Başkadır, romantik filmler kategorisinde kuşkusuz ilk beşte sayılabilir. Oyunculuk bakımından kanımca Keanu Reeves filmde anlatıldığı gibi aşık erkek psikolojisine girememiş, tam anlamıyla rol yapmaktadır. Halbuki Keanu Reeves & Charlize Theron ikilisini "Şeytanın Avukatı" filminde izlediğimde çok yakıştırmıştım. İzlediğimiz bir aşk filmi olmasına rağmen Keanu Reeves cephesinde rolün tam oturmadığı düşüncesindeyim.Charlize Theron tarafında ise işler daha iyi. Theron rolünü başarıyla gerçekleştirmesiyle birlikte uçarı kız havalarıyla insana “cuk” oturmuş hissini uyandırıyor.
Hikayeye dönersek şayet Nelson (Keanu Reeves) başarılı bir reklamcı ve hırsıyla yaşamı ıskalamış biriyken esas kızımız Sara (Charlize Theron) yaşamı iliklerinde hissedercesine yaşamayı kendine misyon edinmiştir. Aslında sorduğum zaman kendime; birçok insan için; Kasımda Aşk Başkadır filmini bu kadar özel kılan nedir diye cevabımı bulmakta zorlanıyorum. Hikayeye ayrıntıları göz ardı ederek baktığınızda güzel ama imkansız bir aşk izliyoruz. Hayatın içinden tipik bir hikaye. Sorumun cevabı da kendiliğinden çıkıyor bu noktada sanırım. Hayatımızda hangimiz bitmesini istemediğimiz bir aşk hikayesi yaşamadık ki. Zamanın öylesine götürdüğü yere kadar gitmek isterken siz her zaman bu şansı tanımayabilir hayat size. Tıpkı filmin muhteşem müziği only time da geçtiği gibi. Enya’nın “only time” ı özellikle Nelson’un Sara’yı çaresizce bırakıp gittiğinde; beraber zaman geçirdikleri bütün mekanlarda onu tekrar tekrar hatırladığında muhteşem bir etki bırakmaktadır.
Umutsuz bir romantik ruhunuz varsa Nelson’un “Sen benim ölümsüzlüğümsün” ve ”Kasımdan başka bildiğim bir şey yok” replikleri üzerinizde kaçınılmaz bir etki bırakacaktır. Elinize alacağınız koca bir kupa kahveyle birlikte pencerenizi tıkırdatan yağmur eşliğinde battaniyenin altına girip izleyebileceğiniz hayata dair aşka dair bir filmdir Kasımda Aşk Başkadır.